22 Ekim 2010 Cuma

Gelecek zamanda yaşamak

Tam yüzyıl öncesine ait bir fotoğraf bu, nerede çekilmiş buna dair bir not yok üzerinde ama kimlere ait olduğunu biliyorum.

Ailemizin atalarından olan bu insanların bu fotoğraf çekildiğinde 40 lı yaşların sonunda olduklarını tahmin ediyorum. 

Beyefendi mutlu, doğru bir iş yaptığından emin, birazda muzip bir ifadesi var, hanımefendi biraz bıkkın bir havada, eşinin hatırına çektirmiş bu fotoğrafı belli. O sırada belki de gereksiz bir harcama diye aklından geçiriyordu yâda aklı hasta çocuğundaydı kim bilir.

Her ikisinde bilmediği şey muhtemelen aniden aldıkları bir kararla çektirdikleri fotoğrafın 100 yıl sonra torunlarından birinin eline geçeceğiydi.

Onlar için ne ocakta unutulan yemeğin, ne aralarındaki küçük şakanın ne de içinde bulundukları sıkıntılı ortamın bir önemi yok artık. Kendilerine boş verilen defteri diledikleri gibi doldurdular. Zamanı gelince son nokta konuldu yazdıklarına. Acısıyla tatlısıyla bir ömür yaşandı bitti.

Elimde onlardan kalan birkaç fotoğraf dışında bir şey yok. Aynadaki görüntümü biraz dikkatle inceleyenince birçok benzerlik fark ediyorum dedemle. Demek ki yaşamın tüm kendine has döngüsüne rağmen, gelecek kuşaklara genlerimiz vasıtası ile farkında olmadığımız birçok şey bırakabiliyoruz.

Hayatında yılanla karşılaşmamış bir kimsenin yılan korkusu, atalarının ona genetik bir mirası pekâlâ olabilir. Kim bilir aynı muzip ifade bende de oluyordur bazen. Dedem genetik mirası dışında bir şekilde geleceğe bir iz bırakmayı başarabilmiş, gelecekte asla görmediği torunun bir gün kendi fotoğrafına bakıp düşüncelere dalmasını, geçmişten kendine bir ders çıkarmasını sağlamış.

 Dedem o kısıtlı imkânlar içinde bir farklılık yaratmayı başardığı için gelecekte yaşamayı bilen bir insandı benim için. Klasik yaklaşım, hadi bizde bir şeyler bırakalım ölümümüzden sonra torunlarımız bizi ansındır. Hatta bu bizlerin aklına gelmese bile evlatlarımız bizler için birer mezar yaparlar. Hiçbir şey yapmasak bile üzerinde isimlerimiz yazılı mermer bir mezar başlığı garantidir.

Ancak bu klasik yaklaşımın dışına çıkamazsam dedemin bana bıraktığı mirası tam anlayamamış olacağım korkarım. Dedem o fotoğrafı çektirirken ölümü aklına getirmemişti yalnızca kendi yarınları için bir şeyler yapmak istemişti. Hoş bir anıyı o zamanın teknolojisinin nimetleri ile yakalayıp sabitlemek istemişti.

Dedemin demek istediği, geleceği yaşamak için beklemeyiz, hemen bu gün yaşamaya başlayın, attığınız her adımın, söylediğiniz her sözün sizin hayallerinizin ötesinde sonuçları olabileceğini sakın unutmayın.

Dün şöyle bir gazete haberlerini karıştırdım, bizler nasıl bir gelecekte yaşıyoruz diye. Gördüğüm manzarada dedemin muzip bakışları yoktu.

23.10.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder